Karım Evde Yokken Baldızımı Siktim

Selamlar, ben Tahir. 34 yasında, 1.85 boyundayım. Özel bir hastanede doktor olduğum için giyimime, temizliğime, saçıma, traşıma her zaman dikkat ederim. Karım ile 2 yıl önce evlendik. Karım 27 yaşında. Karımın ablası, yani baldızım Çağla ise 30 yaşında, 1.65 boylarında, ince yapılı, beyaz tenli, mavi gözlü, kumral saçlı, gayet güzel bir kadındır. Çocuk doğurmuş olmasına rağmen vücudu genç kız gibidir. Kocası ile aralarının pek de iyi olmadığını anlamak zor değil, çünkü devamlı kocasını çekiştirir. Zaten bacanağım işe yaramaz adamın tekidir.

Bundan bir yıl kadar önce, baldızım bir gün çalıştığım hastaneye gelmişti, muayene etmiştim, sonra da öğlen beraber yemek yemiştik. Sohbet etmeyi seviyorduk. Yemek sırasında da çeşitli konulardan konuşmuştuk. O sohbet sırasında baldız, zaman zaman aklına gelen boşanma fikrinden bahsetmişti. Çocuğunun olmasından dolayı kararsız kaldığını söylüyordu. Ben bu konuda hiç yorum yapmamıştım.

Zaman içerisinde baldızımın hastaneye gelip gitmeleri sıklaştı. Öyle ciddi bir rahatsızlığı da yoktu, ama ihtiyacı oldukça geliyor, farklı branşlardaki doktor arkadaşlarıma muayene oluyordu. Geldiğinde öğlenleri beraber yemek yerken sohbet ediyorduk. Varlıklı büyüdükleri için karım da baldızım da zaten biraz havalı kadınlardı. Baldızımın dışarıdan oldukça mesafeli görünen de bir yapısı vardı, ama benle sıcak iletişim kuruyor, kahkaha atıyor, şakalaşıyordu. Onu aileden birisi olarak görüyordum ve benle olan muhabbetine o gözle bakıyordum.

Kayınvalidemin evinde ailecek görüştüğümüz zamanlarda baldız evde rahat tavırlar sergiliyor, sutyensiz geziyordu, göğüs uçları belli oluyordu, ama kimse üstünde durmuyordu. Genelde mini ve şık giysiler tercih ediyordu, otururken külodunun görünmesinden de pek rahatsız olmuyordu. Bu durum bana biraz abartılı geliyordu, fakat beni ilgilendirmeyen şeylere yorum yapmıyordum. Baldızım ve bacanağım yüzük takmayı çok sevmiyorlardı, baldızım hastaneye geldiğinde, baldızımı yüzüksüz gören birkaç doktor arkadaşım onu sormuştu. Diyorum ya hoş kadındı. Bu durumu kendisine söylediğimde, “Yahu ben genç kız mıyım?” dedi ama hoşuna da gitmişti. Ben buna cevap vermedim…

Hastaneye geliş gidişleri sıklaştıkça baldızla samimiyetimiz de iyice artmıştı. Sanki sadece benimle konuşmak için geliyor gibiydi. Hastaneye gelmediği zamanlarda ise sürekli bana mesaj atmaya, halimi hatırımı sormaya başlamıştı. Ben de her zaman aynı mesafe ile cevap veriyordum.

Evliliğimizin başından beri karım ayda bir iki kez iş seyahati için şehir dışına gidip birkaç gün içinde geri geliyordu. Baldızımla samimiyetimiz arttıkça karımın evde bulunmadığı zamanlarda, baldız akşam iş çıkış saatinde kendi evine gitmeden önce bizim eve gelip bana yemek yapmaya, etrafa bir çeki düzen vermeye başladı. Hatta bazen beraber yemek yiyorduk, evine öyle geçiyordu. Kocasının bu duruma bakış açısını bilmiyordum, ama merak da etmiyordum.

Karımın iş gezisinde olduğu bazı hafta sonları baldız çocuğu ile kocasını kayınvalidesinin evine gönderip bana geliyordu. Beraber film izliyor, kahve içiyor, sohbet ediyorduk. Akşam olunca evine gidiyordu. Baldız sutyen takmayı sevmediği için benim evime geldiğinde de askılı tişörtün altında sutyen olmadan geziniyordu. Bazen beraber şarap içiyorduk ve daha da rahat davranıyor, frikikler veriyordu. Ben yine bu duruma tepkisiz kalıyordum.

Bu böyle aylarca devam etti. Karımla arası iyiydi ama özel konuları iki kız kardeş olarak çok da paylaşmıyorlardı. Mesela karım özel hayat konusunda ketum olduğu için ablası da olsa kimseye hiçbir şey sormaz, özel olan şeyleri de hiç konuşmazdı. Baldızım yine bende olduğu bir cumartesi biraz da şarap içtikten sonra, “Sizin aranız nasıl?” diye sordu, ben ve karımı kastediyordu. Ben sadece, “İyi!” dedim. Baldız cevabımdan tatmin olmadı, ama kendisi anlatmaya başladı, kocası ile pek mutlu olmadığını söyledi. Bunu zaten biliyordum, ama, “Cinsel olarak da mutlu değilim!” diye eklemesini beklemiyordum.

“Üniversite ne güzeldi!” dedi, kocasıyla üniversite biter bitmez tanışıp evlendiklerini biliyordum. Ben de, “Gezmek eğlenmek istiyorsan iki – üç ayda bir tatil ayarlayın, kocanla gidip gezin, eğlenceli bir hayat için ünversite öğrencisi olmaya gerek yok!” dedim. Baldız, “Ben onu demiyorum ki! Üniversitedeyken gittiğim her yerde ilgi görürdüm, numaramı isteyen erkekler olurdu, hayatım daha heyecanlıydı…” diye devam etti. Ben de, “Halen ilgi görüyorsun, hastanede seni soranlardan bahsetmiştim!” dedim. Baldız, “Kim ne yapsın beni, ben genç kız mıyım?” dedi.

Bunu daha önce de söylemişti ve ben şaşırmıştım. Gayet güzel ve alımlı bir kadındı, vücudu da genç kız gibiydi. Bunu ona söyleyince, “Gerçekten mi söylüyorsun, yoksa nezaket mi gösteriyorsun?” dedi ve birden ayağa kalktı, belinin eskiden daha ince olduğunu filan söyledi, bir yandan da belini gösteriyordu. İçinde sutyen olmadığı için göğüs uçları yine ortadaydı. Belinin zaten ince olduğunu söyledim. Göğüslerinin de eskisi gibi olmadığından yakındı. Ben de, “Daha nasıl olsunlar?” dedim ama bu konuşma da biraz tuhaf olmuştu.

Kararsızlığımı yüzümden görmüş olacak ki, “Göğüslerim iyi mi diyorsun yani?” diye sordu. Üstelemesi övgü beklediğini gösteriyordu. Ben de, “Belin de ince, vücudun da hoş, göğüslerin de gayet iyi bence!” dedim. Baldız, “Ya bacaklarım?” diye sordu. “Bacakların da iyi, bence gayet güzel bir kadınsın, 20’li yaşlarda gibi görünüyorsun!” dedim. Hoşuna gitmişti, “Kız kardeşim seninle evli olduğu için çok şanslı!” diyerek beni övdü. Ben teşekkür ettim, ama baldız devam etti, “Hem kibar, hem yakışıklı, hem de akıllı adamsın, bir de bendeki kocaya bak!” dedi.

Kocasından gıcık aldığı belliydi. Ben de, “Zamanla diyaloğunuz düzelir belki!” dedim. Baldız, “Hiç sanmam, bekar olsam keşke! Şöyle hoş bir sevgilim olurdu belki benim de senin gibi!” dedi. Ben yine teşekkür ettim. Üniversitedeyken görüştüğü, eski sevgilisinin birkaç gün önce kendisini aradığını söyledi. Şok oldum, gerçi aralarında olmaması gereken bir şey geçmemiş, ama yine de bunu beklemiyordum. Evliliği ile ilgili olarak niyeti bozmak üzere olduğu belliydi. Görüşseler, eski sevgilisinin kendisini eskisi gibi güzel bulmayacağını düşündüğünü söyledi. “Vücudumun önceki halini o bilir en iyi!” dedi.

Yine şaşırmıştım, çünkü baldız üniversite biter bitmez, 23 yaşında evlenmiş olduğu için evlilik öncesinde pek de bir şey yaşamamış olduğunu düşünüyordum. Bunu dile getirdim. Baldız hafifçe gülümsedi ve “O yıllarda seni tanısaydım kaçırmazdım!” dedi. Kadınların ilgisine alışık olduğum için bu tarz konuşmaları iyi biliyordum ve sanırım ok yaydan çıkmıştı. Ben sessiz kalınca geldi ve iki bacağını iki yana açarak kucağıma oturdu.

Ne yapmam gerektiğini bilemiyordum, çünkü kucağımdaki kadın benim baldızımdı. Diğer taraftan ilgimi de uyandırmıştı. Daha önce onunla vakit gerçirirken hiç hissetmediğim bir heyecan hissettim. Boynumu kokluyor, ellerini vücudumda gezdiriyor, dudakları dudaklarımın üzerinde, nefesimi içine çekiyordu. Acele etmemeye çalışıyor fakat bir yandan da kendisini tutamıyor gibiydi. Ben de sakince olacakları bekliyordum. Ben pek karşılık vermediğim için daha da hırslanıyor gibiydi. Üzerindeki tişörtü bir anda çıkarttı ve göğüslerini serbest bıraktı. Harika görünüyorlardı.

Artık kendimi tutamadım ve onları koklamaya, sırtına dokunmaya ve göğüs uçlarını öpmeye başladım. Mini kot eteği çok büyük olmayan götünün üzerine kadar sıyrılmıştı. Zaten güzel olan el ve ayaklarındaki bordo ojeleri ile mükemmel görünüyordu. Bordo G-Stringi de beyaz götünü daha da çekici gösteriyordu. Hep kullandığı parfümü ile teninin kokusu beraberce beni çıldırtmıştı. Bacakları ince, kaymak gibi pürüzsüz ve beyazdı. O şekilde kucağımda uzun süre öpüştük ve birbirimize dokunduk. Sonra ayağa kalktı ve eteğini çıkarttı. Artık üzerinde sadece külodu vardı.

Bir yandan boynumu öpüyor, bir yandan kemerimi çözüyordu. Beni soydu ve çoktan sertleşmiş sikimi eline aldı, sonra istekli, şaşkın ve beğenmiş gözlerle elindeki sikime bakıp, “Kalın bu, çok kalın!” dedi, sanki daha da heyecanlanmıştı.

Bu zamana kadar kaç kişiyle sevgili olduğunu merak ettim ve sordum. Düşündü, “Üniversiteye ilk gittiğim sene üç erkek arkadaşım oldu, hatta sonra onların birbiriyle yakın arkadaş olduklarını fark ettim! Onlardan sonra dört kişiyle birlikte oldum ama sevgili gibi değildi!” dedi. Üniversite bitene kadar iki ayrı sevgilisi daha olmuş. Üniversite bitince de şimdiki kocasıyla evlenmiş.

Sikimi kastederek, “Bu hepsinden daha kalın!” dedi. Bir yandan sikimi ağzına alıyor, arada durup anlatıyor sonra devam ediyordu. Baldızımla böyle bir duruma geldiğimize çok şaşırmıştım, inanamıyordum. Çok daha masum olduğunu sanıyordum. Hatta şöyle söyleyim, her zaman baldızımın karımdan daha masum olduğunu düşünmüştüm. Onun için anlattıklarına inanamadım. Saçlarından tutup gırtlağına daha sert girişler yapmaya başladım. Çıt kırıldım tarzından beklenmeyecek kadar dirençli şekilde saksoya devam etti, gözünden yaş geliyor, salyaları akıyor ama devam ediyordu.

O şekilde bir süre gırtlağını siktim. Bir yandan da göğüslerini okşuyor ve sıkıştırıyordum. Ona, “Bir yerlerin kızarırsa sorun olmaz mı?” diye sordum. “Hiçbir yerimi göstermem ben ona!” diyerek kocasını tekrar aşağıladı. Bu beni daha da sert davranmaya itti. Arada götünün yanaklarını tokatlıyordum. Bembeyaz götünün pembe-kırmızı renk almaları beni daha da tahrik ediyordu. Ne yaparsam itirazsız şekilde kabul ediyordu. Meme uçlarını sıkıştırınca canının çok yandığı yüzünden belli oluyordu, ama hiç itiraz etmiyordu. Birkaç dakika içerisinde makyajı akmış, ağzı yüzü salya içinde kalmış, memeleri ve götünün yanakları kıpkırmızı olmuş, bacaklarında ise parmaklarımın izi görünüyordu. Benim sert sevişmeyi sevdiğimi anlamıştı.

Bir süre sonra baldızı kucağımdan indirip koltuğa oturttum ve ayağa kalkıp sikimi yeniden ağzına verdim. Ellerini arkada, bel hizasında tutmasını ve sikimi ben söyleyene kadar ağzından çıkarmamasını söyledim. Gırtlağına kadar sokuyordum, arada öğürüyor ama devam ediyordu. Sikim ve taşaklarım salya tükürük içinde kalmıştı. Ben tamam diyene kadar devam etti. Her zaman geç boşaldığım için uzun uzun gırtlağını siktim, boşalmak gibi bir niyetim yoktu.

Sikimi ağzından çekip oturdum ve baldızı kucağıma aldım. Baldız külodunu yana çekerek sikimi amına alarak oturdu. Çok uzun zamandır sikişmemiş gibi hevesle kendini bana siktiriyordu. Baldız içindeki sikin verdiği zevkle inlerken ben de boynunu yalıyor, teninin kokusunu ve tadını alıyordum. Kadınların en kolay orgazma ulaştığı pozisyon olduğu için o şekilde uzunca bir süre devam ettim ve zirveye ulaşmasını bekledim. Yüksek sesler ile sarsılması sona yaklaştığını gösteriyordu ve titreyerek orgazm oldu. Mutlu, yorgun, hayran gözlerle bana bakıyordu.

Altıma geçmesini söyledim. Bir süre bacakları omzumda baldızı siktim. Bacakları ve ayakları inanılmaz sexy idi. Altımda inlemesi beni çok tahrik ediyordu. Ama bitişi başka pozisyonda yapmaya niyetliydim, domalmasını söyledim. Arkasına geçip amına kökledim. Bir elimle bileğini belinin üzerinde tuttum, diğer elimle de götünün yanaklarını tokatlayarak amını sikmeye başladım. Göt yanaklarının birkaç gün içerisinde moraracağı belliydi. Canı da yanıyordu, ama bu onu daha da tahrik ediyor gibiydi…

15 – 20 dakika da bu pozisyonda siktim. Baldızı iki kez daha orgazm etmiştim. Ben de bitmeye yakın hırıltılar içerisinde son sert darbelerimi vurdum ve içerisine boşaldım. Öyle çok boşalıyordum ki, uzun zamandır öyle bir şey yaşamamıştım. Hem bedenim hem ruhum rahatlamıştı. Birkaç dakika öylece içinde kaldıktan sonra inmek üzere olan sikimi amından çıkardım. Baldızın önüne geçtim, ağzına verdim, yalayarak temizlemesini istedim. Yalıyor ve emiyordu…

Elimi amına attığımda döllerimin dışarı doğru aktığını hissettim. Ama yıkamaya gitmesine izin vermedim. O şekilde giyindi. Sonra banyoya geçtik, ben sikimi yıkadım, baldız da elini yüzünü yıkadı, saçına başına düzen verdi. Gitmesi gerekiyordu. Koridorda bana sarıldı, öptü, gözlerimin içine baktı ve “Bunu daha önce niye yapmadık ki? Ama merak etme, bundan sonra sık sık yaparız!” deyip mutlu şekilde evine gitti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir